Herkese merhaba!!Yılın bu zamanlarının verdiği toplu motivasyon eksikliğini, artık hafif güneşli hava sonucu üzerimden atıp, blog yazmaya hız verebilirim!!Sürekli bi uğraşınızı bloga aktarmıyorsanız eğer, blog yazmak kimi zaman zor olabiliyor okur, bilmem bilir misin...
Ben düzenli olarak okula gidiyorum artık, defterim falan var..
Sanırım yeni yeni şeyler buldum kendime.Yine bir sürü kurs,eğitim, bir sürü atraksyondan bahsediyorum.Tabii ki yanında bir de çalışma var.Aslına bakılırsa en çok istediklerimden bi tanesi aşcılık okuluna gitmekti..Bütçemi aşmasaydı eğer şukela olurdu:) Yine de belki de bütçesini aşmicak olan vardır, bir bakının ve pahabiçilemez yemekleri siz yapın derim!Bulduğum şeyleri yapmaya başladığım an sizlerle paylaşmaya başlicam:)
Pahabiçilemez yemeklerden bahsetmişken benim için yine pahabiçilemez bir zevk olma yolunda hızla ilerleyen türk kahvesi, kendini bir festival altında toplayıp kahveseverlere, kahve kokusunu boyluboyunca duymak isteyenlere hoş anlar yaratıyordu.Ben yazmak için bu kadar geç kalmasaydım eğer, kahve sevenler için çok hoş bir vakit geçirme yöntemi olabilirdi.Bunun yerine havalar iyi giderken güzel manzarada pek de güzel olmayan kahve içmek isterseniz taksim Midpoint i deneyebilirsiniz.
Kumbaram vardı ya, ben onun içindeki her şeyi harcadım..
Dün taksim Star Wars gecesiydi okurum. Herkesin elinde bir Stormtrooper, bir Darth Vader kaskı,herkesin cüppesi ve de ışın kılıcı mevcuttu.Süper olmasa da Star Wars konseptiyle güzel olmuş bir partiye gitmekten kendimizi alı koyamadık.Evet biliyorum bu dünyada iki tip insan var: Star Wars u sevenler ve sevemeyenler.
Günün şarkısıysa eski bir şarkının yeni versiyonundan;
Ben düzenli olarak okula gidiyorum artık, defterim falan var..
Sanırım yeni yeni şeyler buldum kendime.Yine bir sürü kurs,eğitim, bir sürü atraksyondan bahsediyorum.Tabii ki yanında bir de çalışma var.Aslına bakılırsa en çok istediklerimden bi tanesi aşcılık okuluna gitmekti..Bütçemi aşmasaydı eğer şukela olurdu:) Yine de belki de bütçesini aşmicak olan vardır, bir bakının ve pahabiçilemez yemekleri siz yapın derim!Bulduğum şeyleri yapmaya başladığım an sizlerle paylaşmaya başlicam:)
Pahabiçilemez yemeklerden bahsetmişken benim için yine pahabiçilemez bir zevk olma yolunda hızla ilerleyen türk kahvesi, kendini bir festival altında toplayıp kahveseverlere, kahve kokusunu boyluboyunca duymak isteyenlere hoş anlar yaratıyordu.Ben yazmak için bu kadar geç kalmasaydım eğer, kahve sevenler için çok hoş bir vakit geçirme yöntemi olabilirdi.Bunun yerine havalar iyi giderken güzel manzarada pek de güzel olmayan kahve içmek isterseniz taksim Midpoint i deneyebilirsiniz.
Kumbaram vardı ya, ben onun içindeki her şeyi harcadım..
tablo 1: şu an mevcut.
Şu cümlelerimi yazarken zamanını dolduran pazarın, öneremediğim filmini önermek istersem eğer; o da Julie and Julia olur. İzlerken enfes yemekleri gördükçe sizi acıktıran ve size hafif bir şeyler içmeyi istetecek bir film. Tam tamına bir pazar filmi aslında.Film gerçek olaylardan alınmış iki hikayeyi anlatıyor.İşi fena mı fena olan Julie kendini oyalamak adına bir blog açıyor ve '365 gün 524 tarif' olarak projesine başlıyor.Film iki hikayenin karışımı şeklinde ilerliyor ve Merly Streep yine aşmış bir performans gösteriyor.İzlenesi, yemekler yenilesi ve de içilesi..
Günün şarkısıysa eski bir şarkının yeni versiyonundan;
öptüm'n
p.s: nedeni yok, blogumun birinci yaşını milat kabul ettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder