.

Sıkıldıkça sıkılıyorum

Sevgili Ayhan Sicimoğlu, sevgili Bedük,


O kadar seslendim, o kadar merak ettim, o kadar yazdım çizdim. Bence google da kendinizi bir search etseydinizdi çıkardı sizi yazdığım çizdiğim..Çizdim dediysem tam da çizdim diil tabi..Ayhan Sicimoğlu nu hep bir ayrı seviyorum falandı filandı


Şimdi kitap yazmaya karar versem kimse bana dur demez. Bi tek annem der. Çünkü o anne. Annenin yapma etme, bu olmaz, o durmaz dediği ne varsa, siz de hangisini yapmışsanız o çat diye oluverir. Neden, çünkü anne. Anne olanın farklılığını şöyle anlatmak istiyorum; onların doğum yaparken-normalinden- çektikleri acı bişeyi örtbas etmek için okur, başka bişeler var. Aslında o acıyı çekerken beyindeki devreler değişerek öngörü şeysini arttırıyor, belki de onun acısı. yoksa bebek aralardan derelerden çıkmış hiç dert değil o..(bkz: Peter Parker ı örümceğin yeyip ısırması sonrası, değişiminde çektiği acıdan bayılması.) Ve anne o günden sonra bir daha eskisi gibi olmuyor. "Anne olunca anlarsın." cümlesi değişimin sloganıymış. Böylede fantastik bi anne..


Her şarkının yemeği var çoğunuz farkında olmasa da.Ondandır ki kuş gibi porsiyonların servis edildiği yerlerde çalanların en hareketlisi chillout olur.İki türlü etkisi olacak o tarzın, ya sakinleşiceksin yemeği kabulleniceksin, ya da bu şarkılar da ne diye daha çok sinirlenip ne yediğini bilemiceksin. Omletin de şarkısı beirut un sunday smile ıdır belki.Evet aynen öyle.Omlet konusunda hassasım


Şimdi araba sürmeye karar versem, araba yok..


Şimdi Hang Over ı izlemek istiyorum ama uykum var.. 


 Bu yazı serisi hafif gıcık biraz da boş ve de şarkısız...


öptüm ozaman





Read more

sönük yazı

Selamlar!! "Hepimizin google wave i var da kaçımız google wave kullanıyoruz?" sorusunu daha fazla içimde tutamayacağımdan seninle paylaşmak istedim okurum.Bunu arada siz de kendinize soruyosunuz biliyorum..





Ay ben Yga da ufak bi tıkanma yaşadım mülakata çağırılmamak gibi, kader kısmet bu işler, onun yerine piyano kursuna gidiyim o zaman ben di mi? Üzülürüz birlikte falan demiştim ya, aslında hiç üzülmezmişiz, size orda anlık gerilim yaratmışım ben.Keşke yaratmasaymışım ama yaratmışım, napiyim o zamanlar üzülürüm gibime gelmişti.Hepimizin düşünceleri duyguları değişebiliyor.


Yemek yapma konusunda taktik geliştirmemin yanı sıra, bir el çabukluğu, bir el becerisi gelişimi de söz konusu bende. Kahvaltı konusunda uzmanlaşmayı düşündüğümden henüz üzerine pek düşmediğim bu konu beni ruhen ve bedenen yukarılara taşicak gibime geliyo. Yemek yemeye bayıldığım kadar dışardan paket paket gelen yemeklere de bayılıyorum. Kargolar beni nasıl sevindiriyosa, gelen bi paket yemek de o ölçüde sevindiriyor!!!


Ben diyorumki bence Akbank Sanat Cafeyi deneyin.Uzuunca zamandır gitmeye niyetlenip gitmediğim yerlerden bi tanesi orası. 








Ve doslar tango yapmayı öğrendiğimde sokaklarda libertango çalacak.


öpüyorum..


Ha bi de günün şarkısı;




Read more

internetten alışveriş yapma çılgınlığı

İnternetten alışveriş yapmanın hali hazırda güvensiz bir yol olduğunu düşünen insanların hiç de az olmadığı şu sıralarda, yine çokca insanın bu olayın çılgını olduğunu görüyorum. Alışveriş, tüketim açlığını oturduğu yerden gideren insanlar hiç de az değiller. Bir zamandan sonra "bu ne işe yarar ki?" sorusunu herhangi bi şey için kullanamazsınız çünkü, alışveriş çılgını insanlar bu anlamsız bulduğunuz onca şey satın alıyor doslar!!elektrik düğmeleri sticker ları gibi abidik gubidik şeyleri sırf birşeyler almak için alacak duruma geldikleri zaman aslında hüzünlenmeleri gereken zaman, ama hüzünlenmeyi bir yana bırakın, "aaa-a bu nee bunu da sepete ekliyeyim!!" diyip öteki sayfaya bile geçmiş oluyo tüketici.. ah o tüketici
Benim için internetten alışveriş yapmanın en güzel yanı kargonun gelmesi. Evet kargolarla gelen mutluluğumu önceki postlarımda da dile getirmiştim. Kargoyla bana gelen şeylere bayılıyorum!!Bunun dışında gerçekten aramaya üşendiğiniz onca şeyin her türlü fiyatlısını internette bulmanın lüksü tartışılamaz. Şimdiye kadar, gittigidiyor, buldumbuldum,  hepsiburada dan alışverişler yaptım.Gayet de neşeli, bakılası, alınası kullanılası..


Size J'adore dan bahsetmek isterim. Minnacık, kışları çikolata kokan, eski fransız  müziklerinin çalındığı, plaklı  plakçalarlı, fransız stili kesilmiş sakallı garsonu olan, süpersonik sıcak çikolataları mevcut bi yer orası. Her şey çikolatayla ilgili. Çikolatalı tost, çikolatalı pastalar, fondü, bitter çikolatalı türevler vs vs..





 Taksimde İstiklal üzerinde House Cafe nin tam karşısındaki aradan girdiğinizde en sondaki cafe. Gidin ve sıcak çikolatasını deneyin. Yanında ikram ettikleri çikolata kaşığı ve küçük kahve çekirdekli çikolataları da cabası!Getirdikleri suyun içine limon ve nane koymalarına rağmen o soft ferahlık da değişik bişi.





Günün şarkısı James Brown vee tabiki;




öptüm'n
Read more

geçici köşemden sesleniyorum

Merhaba okuyucu!!neler neler yaptın? bu blog yazıları neden aksıyor sorusunun cevabı bende de yok. Yazamayıverdim ciddi anlamda, hayatımdaki ekşın birden bire söndü. Anlık sevinç kaybına uğramış olabilirim. Bir iki doz ekşın beni yerime getirebilir diye düşünüyorum. Ekşının ne olduğundan kimsenin haberi yok..Bütün bu yazabilitemin kaybolduğu sırada geçici köşe edindim kendime odanın bi köşesinde. Odayı aşağıdan komple görüyo. İdeal erkek prototip inden saate, kütüphaneye.. Ama sayılmaz hala o köşeyi barındıran evi istiyorum..


Bu süre zarfında yine gezdim, yine okuluma gittim, stajımı bırakmadım, lokasyon açısından küçük bi değişiklik söz konusu sadece. Değişik değişik gidip geliyorum.Bunun dışında tiyatrodaki oyun belli oldu. Şimdi ismini söylemeli miyim söylememeli miyim bilemediğimden yazmiyim adını.Haklarını saklı tutuyodur falan..


İnsanların ruh sağlıklarını korumaları, rahatlamaları, sakinlemeleri, mutlu olmaları için ufak  vapur seyehatleri yapmaları gerektiğine karar verdim. Herkes zaman zaman binmeli vapura.Karşıya nadir geçen insanlardan biri olarak zaman sorunu olmasa o nadide anları vapurla,motorla değerlendiricem ama..Yine de metrobüsün iyiden iyiye kalabalığa, karmaşaya ittiği şu zamanlarda değişikliğin en güzeli vapur seyehati doslar. Kalkın bir vapura binin, Üsküdar a geçin Kadıköy e gidin..


Fizy betadan sizi haberdar etmek isterim. Şimdilik gelişme aşamasına devam eden fizy beta da modunuzu seçtikten sonra,siz ne yapıyorsanız yapıyosunuz o kendi kendine çalmaya başlıyor. Güzel güzel şarkılar dinledim dün akşam.Deneyin dinlenin, neşelenin hüzünlenin yahut nostaljilenin..Hepsini yapabilmek adına resme bir tık



Okan'ın dediği gibi hayatın sokaklarda olduğunu hatırlatıyorum, gezmekten kendinizi alıkoymayın televizyonda bişi yok diyorum.


Günün şarkısını Santigold dan



öptüm'n
Read more

bazıları doğuştan şanslıdır

p.s: Postun, okuyana göre en sevilen, içinde birçok duyguyu barındırabilen türlü şarkı eşliğinde okunması, etkiyi arttırır, duyguyu coşturur.

Evet bu başlığın altında tabii ki ne kadar şanslı olduğumdan bahsedicem. Herşeye, ya da olanların en iyisine sahip olduğum için değil, ikizime sahip olduğum için.. Hayatta en azından tek bir şeyi hiç yaşamicağımın bilincinde olduğum için. Farklı yerlerde olsak bile en kötü şeyler olsa bile, hep arkamda ve  yanımda birinin varolduğunu ve varolacağını bildiğim için şanslıyım. .
Hayatta sadece bazıları gerçek anlamda yalnızlığın ne demek olduğunu bilmez, ben onların içinde bulunduğum için şanslıyım. Çoğu insanın, teoriye dayalı çoğu solağın aksine bi ikizim olduğu için çok şanslıyım. Benden bir tane daha olanla hayatımı geçirmenin ne kadar güzel, özel ve bu sevginin anlatılmaz olduğunu bildiğim için şanslıyım. Herkesin bildiğinden, hissettiğinden, duyduğu şeyden çok farklı bi sevgiyi, bir bağı, bir duyguyu, yalnızsızlık duygusunu yaşadığım için şanslıyım.

Canım ikizime,

Geçen senelerde bestesi ve güftesi:) sana ait olan o nadide, söylenememiş şarkına ithafen yazıyorum:).....................................................
Yapılacak spesyal yemeklerin, yazılacak kitapların, doldurulacak onca albümün, paylaşılacak binlerce kıyafetin, daha nice aynı anda gülünecek zamanın 20. yaş başlangıcı olarak:) İkizlerden aklı başında olanı olarak daha 20 değil 20000000 yıl boyunca akıl vereni olacağın sinyalini vermekten çekinmiyorum ve şu gün mumları üflerken gözlerdeki cinliğin biraz daha arttığını hissediyorum!! İyi ki doğduk dadiciğiim.. Bütün bu seni yüceltme ve gururlandırma yazımın en dipten notuna eklemek isterim ki, ben olmasam sen de olmazdın. Seni de böyle üstün güçlerin benim için özel olarak getirdiklerini düşünsem de bir tuzum olduğunu hissetmek beni mutlu etmiyor değil. Her uzağa gidebilitemizde önce birbirimizin aklına gelmemizde, ayrılmamak adına evlenmekten her vazgeçişimizde, O yaşlı neneler olup da sürekli salatayı yanlış yaptığımız için kavga ederken de, yerimizden kalkmaya daha da üşenmeye başlarken de, şimdi sen ödevini yaparken ve ben bu postu yazarken de seni çok ama çok seviyorum!!! İyi ki birlikte doğmuşuz, iyi ki doğmuşsun! Nazlı ve Nesli olabildiğimiz için şanslıyım, şanslıyız biliyorum.güçlerimizi...birleştirerek...birleştirip...

Benim şarkım Nigel Kennedy den



Öptüm'n&n
Read more

2. ve 3. akşam

Read more

1. akşam

Read more

sabah ve ara güler

Bugün alarm kurarak saat 10 da kalkmayı başardım. Erken kalkmanın bu kadar zor olduğunu söyleselerdi inanmazdım.Zaten de kim söylesin.. Şu anki baş ağrıma aldırmıyorum ve her sabah erken kalkmayı alışkanlık haline getirmeye çalışıyorum. Evet 10. Daha o kadar yapabildim, 12 den 1 den iyidir.. Uykusuz uyanmış olsamda "günaydın" denebilecek bi saatte günaydın dedim, gittim kahvaltı için alış veriş yaptım, kitap okudum, tabii ki kahvemi içtim. Bunlar iyi şeyler.

O diil bunların dışında, rem uykuma yakın  bi kısımda çaldı alarm. Ben o sıralarda yine bişeler görüyodum ama. O zaman kimbilir belki de rem.Tam o bitti, birden siyah bi araba belirdi yolda son hız giden. Yere yakın bi kamera açısından onunla birlikte takip ediyodum arabayı ben de. Araba afedersiniz hayvan gibi bi Doche, simsiyah, kaportası, açı dolayısıyla daha  bi uzun duruyo, parlıyo. Çok enteresandı ama sadece o yolda ööylece gidiyo. Bişe olcaktı ama alarm çaldı, niyeyse onu gördüm. Neyse herkes rüyasında bi doche görmüyodur, ben biraz değişiğim zati.

Okuduğum kitabı bıraktıracak caydırıcılıkta bi kitap çıktı benim için. "Foto Muhabiri Ara Güler". Deli gibi onu okuyorum şimdilerde. Okudukça daha büyük olma hevesim arttıkça artıyor. Ama benimkisi büyük olsaydım şunu yapardım tripleri değil. Ben yirmi  yıl önce bu yaşlarımda olmak istiyorum, geçmişte yaşanmış olan şeylere yetişebilmek adına. Çünkü en çok sevdiğm sanatçılar yaşlı mı yaşlı, verebileceklerini yıllar önce vermişler, ve hatta ölmüşler.Onların bıraktıklarına değil de, yaptıkları zamana gitmek istedim, çok daha heyecan verici.. Ve hayatımda ilk defa bir biyografiyi inanılmaz bi zevkle okuyorum. Daha önce Freud un da hayatını okumuştum ama bu kadar zevk vermemişti. Yapılan, yaşanan şeyler ve nerede olduğundan da olabilir belki. Bu kitapta eski İstanbul da anlatılıyo.Bana bayaa iyi, şimdiki Nişantaşına giderken Elmadağ dan yukarı çıkarkenki yerlerde Ermeni Mezarlığı varmış mesela..Herkesten bahsediyo Orhan Kemal den, Sebahattin Eyüboğlu ndan, Orhan Veli den vesairesinden.. Ara Güler i hakkında bi kaç şey için şurayaa ve bi kaç fotoğrafı:






Bugün KK partisi var, üç günlük akşamlar ekşını başlıyo:)

Günün şarkısı chris isaak tan;



öptüm'n
Read more

haftasonunun yorgunluğunu attım şimdi yenilik zamanı!

Dinlenmiş bir şekilde yazamanın sevinçli duygusallığını yaşıyorum. Farkediyorum ki 4 internetsiz ve tempolu, evden uzakta ve müziksiz gün, benim psikolojimde derin yaralar açtı, ve sese aşırı duyarlı olmama neden oldu."Bazı işler ne olursa olsun uzun süreli yapılmamalı, yapanlar takdir edilmeli": yazarın tecrübesidir..


Sık sık organizasyon işlerinde yer alıyorum aslında. Bu seferki bütün haftanın yorgunluğu üzerine gelince ve uyku düzenimin yerle bir olduğu zamanı bulunca baya zor oldu. Uykusuzluktan "sarhoş olma", ya da "kafanın iyi olması" gibi yeni kavramlar oluşturdum ve onları yaşadım.Sabahları bir ilginç uyandım, daha doğrusu uyanamadım ama uyanmış gibi yaptım, konuşulanları anlamadım, kendi dünyamda yaşadım gibi bir dizi sarhoşlukla paralel, bazı şeyler yaşadım. En büyük şahidim evinde beni şaşkınlıkla izleyen fate oldu:)


   Alışveriş merkezlerinde öylece gezinerek vakit geçiren insanları hiç mi hiç anlamıyorum. Alışveriş dışında o kapalı ortamda saatlerce gezip dolanan insanlara gerçekten şaşıyorum. Alışverişin de  kısa olanı makbuldür bana kalırsa. Alacağım şeyler de uzunca bir süredir bin saat düşünüp o mu bu mu şeklinde iki milyon kere giyip çıkardığım şeyler olmadı zaten. Yapılan en uzun süreli şey, bir şey almadan önce ön gezinmeden sonra, annemle gelip teyit ettikten sonra onu alışımız olmuştu. Onun yerine hava nasıl olursa olsun dışarıda olmak ya da o belirli yürüyüşten sonra o derece gürültülü olmayan bi yerde oturup sohpet etmek çok daha mantıklı geliyo bana. Bir zamanlar daha bi gençtik, yapmayın dediğim şunca şeyi  yaptık, ama  geçti.. 


Staj yaptığım yerden ayrılmak istediğime karar verdim galiba..Bunu nasıl yapacağım hakkında bi bilgim yok ama, artık oraya gitmek istemiyorum, onu fark ediyorum. Maliye beni yordu azizim, bir iş bir insana bu kadar uymaz.. Hayata bir maliyeci gözüyle bakamayacağım gibi, maliye de beni bünyesine kabul etmez kaldırmaz, sevmeyiz birbirimizi vs vs..


 Her anlamda yeni, değişik bişeylerin zamanı geldi bence  . Başlangıcı da   saçımı kestirmem oldu zaten.Saçımı yılda bi kere böyle kestirir miyim kestiririm, ama işte yılda bi kere yeniliiiiiikkkk değişikliiiiiiiiiiiiiiiiiik diyerekten kendimi dışarlara atıyorum! Bu arada mis gibi  yorumlar yapıldı saçıma..Henüz alışamadım diye dolanırken birden alışıverdim :) Geri kalan yeni ve değişebilir her şey beni bulmaya başlayabilir.


Yeni modam türk kahvesi içmeden bir gün dahi geçiremez oluşum, bir tiryakiye dönüştüğümü kabullenişim! Ama eşlik edicek biri gerekiyor, tek kahve içmek hiç zevkli diil.





Perşembe kulüp partisi, cuma güzel bir teoman konseri ve cumartesi doğum günümün kutlaması gibi ekşınlı planlarım var:) bi yaş daha büyüyorum ve erken kutlamasını yapıyorum!


Günün şarkısı dün gece den sonra tabiki Bob Marley den :


Read more

yazarın haberi

Yazarın haberi: Bu haftanın ağır yorgunluğu cümle kurma yeteneğimi dahi aldığından yazamıyorum. Sadece kendimi koltuklara atıp, insanların kısık sesle konuşmasını istemekteyim.. Kahve keyfimden ve her türlü chillout havasından uzak bir hafta olduğundan yarın benim pazarım olucak sanırım. Yarın görüşürüz okur, kendinize dikkat edin! ve aklınıza gelen en soft şarkıyı dinleyin, zira ben onu dahi düşünemiyorum..

öptüm'n
Read more

bazen değişiklik iyidir.

  Şimdi benim değişikliğim, tamamen evde otururken sıkıldım, "e, bare gidiyim saçımı kestiriyim." in bi iki tık yukarısı. Ben zaten mütemadiyen saçımı kestircek olurum, dövme yaptırcak olurum vesairee.. Gittim biraz önce ikizimden aldığım  büyük manevi destekle "Süleyman" dan başka bi kuaföre ilk defa saçımı kestirdim. "Al işte!" denmesin, zira kuaför alışkanlığı önemli bişedir, saç önemli çünkü. Bi de her kadının Muhammed, Süleyman, Halil gibi anadolu isimlerinde, güzel saçlar yapan kuaförleri olur.Onlar Fransa ya gider İtalya ya gider o saç baş günlerine katılır, gelir. En azından Süleyman öyleydi okur, Süleyman a bi bakardın Fransa ya saç-baş gününe gitmiş. ahihiheha. İyi oldu şimdi iyiden babyface oldum sormayın gitsin..Ve hayır Süleyman ı aldattın geyikleri dönmedi.


Bu kız YGA dan, ilk belgesini aldı:) yalnız bi kısmında patlamasam çok iyi olcak. Bahsediyorum falan, şimdi bişiyler olursa blogumu okuyanlardan çekinmem de üzülürüm, üzülürüüüz.







Sizi en çok ilhamlandıran yer neresi dediler "Cihangir" dedim.Annem, "Cihangir diye başını yediğinin farkında mısın?", dedi..


Bu arada bilgisayarın başından artık 24 saat ayrılmiyim diye gezinti, mekan olarak bi blog a imza atmaya karar verdim. Akademik takvime göre 2. dönem beni sevicek bi güzel, ben hala bunu sallamıyorum ve uzun vadeli şeyler yapıyorum.hayırlısı.. Aslında bu blog yaklaşık 3 aydır var ama ben sizden saklıyorum(haha saklamak evet), içinde az biriksin mekanlar o zaman açıcam.. vatana millete hayırlı olsun diye.Tekrarlıyorum bu blog 3 aydır var..


Günün şarkısı Pink Floy dan:



Pink Floyd ~ Wish you were here
Yükleyen thefastlane2hell. - En harika videolar burada


şarkı için teşekkür diren e gidiyor..Öpücükler!
Read more