Diyordum ki Haziran, güneyde, ağustosta bizi nelerin beklediğinin habercisi niteliğinde sıcaklık derecesini, insanların ölmesine bi tık kala olarak ayarlardı. Görüyorum ki buraların böyle bişeyden haberi yok. Fevri hava hareketleri sonucu hücrelerime kadar ıslanmış bulunuyorum. Senkronizasyondaki eksiklik sonucu da karşı tarafta insanlar tundra iklimindeyken avrupa yakası kendini yayla zannediyor..evet hava durumu boyle..
Bugün son sınavıma girerek ikinci sınıfın son finallerine girmiş oluyorum.Heyecansız ve sıkıntılı bir dönemimin daha sonuna geldim.Çünkü artık en sonrlara doğru, beynimin işletmeye dair bir şeyleri almayı reddettiğini düşünür olmuştum, neyse ki geçti..
**Güneyime gitme planlarımı içimde saklı tutuyorum, b planı olarak köşemde bekliyor.
Dün bi kez daha yemek yapmanın terapi, yemeninse heyecan olduğunu kanıtlamış oldum.Bi de şu sınav dönemimin en büyük bahanesiydi kendisi. Hayır bi kaç kilo alanı pataklıyo muyuz?
**Şimdi kendi yaptığım yemeklerden kilo almalıyım ki(!) günün birinde aşçı olursam eğer, yaptığım yemeklerin formülü sonucu yiyicim, kilo almasın zevkle istediği kadar yesin ve korkmasın.şaka, kilo falan alamam ben..
Bir one love fest ten, bir pink martini konserinden, arkadaşımın gidelim diye bulduğu turkiye roma roma milano uçak biletlerinden ve uzun zaman once ilk kez tattığım sıcak şaraptan ve bana şarabı sevdiren vişneden bahsetmek isterim. Bir de gezi rotamızın, havası güzel anlarında, Emirgan Korusuna gitmemiz gerektiğinden..
Havalar daha bu kadar ısınmamışken, montlarımız elimizde değil üzerimizdeyken, ama bahar kendini gösterip, bütün masaları dışarı attırmışken, ben geç kalmış bir şekilde, sıcak şarabı denemeye karar verdim. Sıcak şarap için çok geç sayılmazdı, ama insanlar çok sabırsızdı.İnsanlar baharın, yazın heyecanına hasretti, biz kışın son günlerini yakalamaya çalışıyorduk.Asmalımescit ten başlayarak her yeri teker teker dolaştık ama çok geçti, biz sıcağın başka bir şeklinin peşindeydik, insanlar sıcağı havada arıyorlardı.J'adore saklandığı küçük aradan beynimize çaktı ve bize yine istediğimizi verdi.İnsanların çoğu sıcağı havada arıyorlardı, J'adore sa istediğinizi veriyordu.Biz sıcak şarabımızı içtik, ben hayatımda bişeyi daha ''ilk'' kez yaptım. Şaraba ön yargımı kırmam uzun sürdü, bir anıyı atlatmak kadar:) -anı için dönünüz:lise iki- yazının hikayeli kısmı olsun..
One Love Fest de ne kadar bilmediğim grup varsa hepsinde tempo tutup, ve dahi kendimi alamayıp dans edip öylesiye eğlenesim var. Arkadaşlarımı tesadüfen görüp eğlencemi, ona yüze bine katlayasım var..Festival öyle güzel oluyor çünkü, beklemediğin şeylerin de ortaya çıkmasıyla anlamlanıyor.
Pink Martini konserine gideceksem eğer şans eseri-bir gömü bulmam sonucu- biletimi 2. katagoriden alasım var. İkiden izlerim ki öğrenicilik hallerim, haydan gelip huya giden paralar sonrası kendini kaybetmesin.Boğazım acıyana kadar dondestas dondestas yolanda şarkıları söyliyim istiyorum.
Arkadaşımın bir şekilde Türkiye-Roma Roma-Milano ya toplam 71 euro ya bulduğu uçak biletiyle ordan oraya geziyim çok param olmasın ama göriyim, iki değişik insan üç beş arkadaşlarla yurt dışı macerası yaşiyim istiyorum..
Şaraba ön yargımı kırdım demişken, o gazla şarabın türlüsünü tekrar içmek istedim, tekrar böyle şeyler yapmak istedim ama pek de başarılı olamadım. Ama onun yerine şenlik zamanlarının bana kazandırdığı bişey var, ''vişne şarabı'' Getirseler her zaman içerim şişe şişe içerim onu..
Şarkımız soft bi şeyler gelsin o zaman,
öptüm'n
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder