Dün akşam itibariyle Teamlife ın bir üyesi olup, konser çalışmalarıma başlamış bulunuyorum.Hayır konseri genelde izleyemiyorsunuz, evet iş öncesi herkesle sohpet edebiliyorsunuz, iş boyunca sadece koşuşturuyorsunuz, ve yine evet nihayetinde yorgunluktan uyuyamayabilirsiniz.Diğer bir çalışmamda kabus olan, topuklu ayakkabılarla 6 saat geçirmeyi bırakıp daha verimli bişeyler tercih edebiliyorum!!Yine de seviyorum giyinmeyi!
**Konser kimin konseriydi derseniz!Ayhan Sicimoğlu!! Muradına yarı yarıya erebilmiş bir n' :)
Türk kahvesini ve çeşit çeşit kahveyi ne kadar çok sevdiğime, artık çoğu okurum aşina diye düşünüyorum.Özellikle türk kahvesi içerken alınan tadın farklı bir dokusu, geçirilen zamanın farklı bir havası oluyor.Kahvenin, benim içime olan pozitif getirisi pahabiçilemez!!
'' Kurukahveci Mehmet Efendi: Kurukahveci Mehmet Efendi’nin çiğ kahveyi kavurup dibeklerde öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başlamasıyla bugünkü halini aldı. Tabii bugün dibeklerin yerinde kahve makineleri var, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin torunlarının işlettiği dükkânda. Sadece Türk kahvesi değil, espresso, filtre kahve, kavrulmuş çekirdek kahve ve kakao da satıyorlar.
Piyer Loti Kahvesi: Türk Kahvesinin en makbulü kömür ateşinde ağır ağır pişeni. Bu işin erbabı ise Piyer Loti. Şehrin asırlık kahvehanesine yolunuzu düşürün, kömür ateşinde kahvenin keyfini çıkarın. Bir fincan kahve 3,30 TL.
Çorlulu Ali Paşa Medresesi: Tarihi ‘Çorlulu Ali Paşa Medresesi’ Beyazıt'ta tramvay yolu üzerinde. Üniversite öğrencilerinin uğrak yeri olan mekânın bol köpüklü Türk kahvesi dillere destan. Çınar altında oturup havuz başında kahvenizi yudumlayabileceğiniz medrese 24 saat açık. Bir fincan kahve 4 TL.
Sade Kahve: Sade Kahve Rumelihisarı'nda, Oduncupaşa yalısında. Muhteşem Boğaz manzarasına karşı bir fincan sade kahve için mutlaka gidin. Burada Türk kahvesi közde pişiriliyor. Yanında içine bir dilim limon atılmış su ve bir küçük kurabiye ile servis ediliyor. Fiyatı ise 4 TL.
Şark Kahvesi: Kum ateşinde Türk kahvesinin namı ülke sınırlarını aşmış durumda. Yerli, yabancı herkes soluğu burada alıyor. Bu enfes kahveyi henüz tatmadıysanız yolunuzu Kapalıçarşı’ya düşürün. Fiyatı 4 TL.
Mandabatmaz:Mandabatmaz'da kahve içmek bir Beyoğlu klasiği. Kahvenin tadını bir kere alanların müdavimi olduğu bu mekân İstiklal'de, Saint Antoine Kilisesi’nin karşı tarafındaki dar sokaklardan birinde. Özellikle yaz aylarında kapı önünde boş tabure bulmak için bir süre ayakta beklemek gerekiyor ancak değiyor.
Tavacı Recep Usta: Recep Usta’nın sofrasından mırrasız kalkılmıyor. Güneydoğu’nun acı ve sert kahvesi ‘mırra’ ikramları. Yalnız uyaralım: Mırrayı içtikten sonra boş fincanı sadece ağalar masaya bırakırmış, bu durumda ya içini altınla doldurmak ya da ikram edenin düğününü yapmak gerekirmiş. Masaya bırakmaz da geri uzatırsanız bu defa fincanınız yeniden dolduruluyor ve bu defalarca tekrarlanabiliyor. En iyisi masaya bırakıp, ‘vallahi ağa değilim’ diye karşınızdakini ikna etme çabalarınızı ufak bir bahşişle desteklemek. '' <<timeout.>>
Hava güzelken pazarınızı, kahve içmek için buralardan birine giderek değerlendirebilirsiniz!
İyi pazarlar!
öptüm'n
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder